Şu sıralarda Hasan Cemal'in başlattığı bir tartışma sürüyor.15.05.2010 tarihli Taraf gazetesinde, manşette Cem Uzan'ın fotoğrafı da kullanılarak "Allah kahretsin darbe yapmıyorlar" denilmiş ve alt bölümde "Hasan Cemal: 2004 yazında bir medya patronu, darbenin suya düştüğünü öğrenince ‘Allah kahretsin, vazgeçmişler’ diyor.Bize Uzan olduğu söylendi." iddiaları şehir efsanesidir.

'Türkiye'nin Asker Sorunu' kitabı yeni çıkan Hasan Cemal, Taraf'a verdiği mülâkatta, bir gazete patronunun darbe beklentisine girdiğini, Ankara'dan gelen telefona müthiş sinirlenip elindeki cihazı yere çarparak, "Allah kahretsin, vazgeçmişler" diye bağırdığını söylemiş... Yanında bulunan üç kişiyi tanık göstererek...

Güzel bir tartışma bu.

Tartışmanın güzelliği dört tarafı olmasından: Bir tarafta Cem Uzan'a Ankara'dan telefon eden adamı var, bir tarafta da Cem Uzan... Bir de tabii Cem Uzan'ın tepkisine tanık olup sonradan üçü gazeteci dört kişiye olayı aktaran... Dördüncü taraf da olayın aktarıldığı Hasan Cemal ve arkadaşları...

Gazeteci : "Bu bir Şehir Efsanedir"

Arkadaşları kendilerine olayın Hasan Cemal'in aktardığı gibi anlatıldığına tanıklık ettiler... Cem Uzan ise, avukatları aracılığıyla, "Böyle bir olay yaşanmadı" açıklamasını yaptı. Ankara'dan telefon ettiği düşünülen gazeteci de "Bunun bir şehir efsanesi olduğunu, gerçeklere dayanmadığını" ileri sürdü.



Görüyorsunuz işte, tartışma böyle olur, böyle gelişir...

Şimdi Hasan Cemal veya onunla aynı tanıklığa kulak vermiş diğer üçü, bu olayı kendilerine aktaran kişiye dönüp, "Hadi, sen dökül bakalım" diyebilir, ya da o kişi kendiliğinden ortaya atılıp gününü ve yerini bildirerek telefonu çarpma olayı ve arkasından söylenenleri gerçeğe en yakın biçimde anlatır...

O tanığa mı, yoksa Cem Uzan ve o sırada gazetesinin başında bulunan telefon arkadaşına mı inanacağına kamuoyu karar verecektir...

Böyle bir tanıklığı ben de kendi kulaklarımla dinledim; olayı bana aktaranla Hasan Cemal ve arkadaşlarına aktaran da muhtemelen aynı kişiydi. Ayrıca "Bu bir şehir efsanesi" diyen meslektaş, zamanında bana da, "Yok öyle bir şey" tepkisini vermişti.

Gerçeğin ortaya çıkması herkesten biraz daha fazla beni ilgilendiriyor...

Taha Kıvanç tahakivanc@hotmail.com

Hasan Cemal kendi etrafi etrafinda donmesini 7 yilda, gunes etrafinda donmesini 10 yilda bir tamamlar.döne döne,istikametlerini sasirdilar.ama kullanilmaya elverisli olduklari icindirki bukadar döneklik den sonra bile hep bir yerde görülüyorlar.

Hasan Cemal kendi donekliginden cok utaniyor. Bu utancindan kurtulabilmenin yolu olarak, donmeyenleri neden donmedikleri icin elestirmek. Cumhuriyet Gazetesini ve CHP'yi de kendisi gibi dondurmek, hayattan artik tek beklentisi. O ikiside, giciklik degilmi, bir turlu donmuyorlar. Hasan Cemal'de kafayi yiyor.

Amac neyse o araca biniyorlar. Evet kimileri icin arac demokrasidir, kimileri icinde iktidarlardir. Ama sonucta ara duraklari saymazsak inecekleri duragin ismini hepimiz biliyoruz: CEPCI!...(Cepcilerde inecek var)..)

Uğur Mumcu, Cumhuriyet’te Hasan Cemal’e “Deden (Cemal Paşa) Osmanlı’yı batırdı, sen de Türkiye’ye batıracaksın”demiş... Nur içinde yat sen Uğur Mumcu.Ne güzel anlatmış Hasan Cemal'i...başka sözegerek varmı? saygılar....