CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Bu bir kaset olayı değildir, komplodur" dedi.

Baykal, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, "günlerdir beklenen değerlendirmesini ve kararını açıklayacağını" belirtti.

Baykal, şunları söyledi:

"Bu bir kaset olayı değildir, bir komplodur. Komplo, hukuk dışı, ahlak dışı bir tertip demektir. Bir komplo yaparken bazen haneye tecavüz edersiniz. Duvarlara, eşyalara gizli kameralar yerleştirirsiniz. Gizli çekimlerle insanların en korunaksız görüntülerini alırsınız, kesersiniz, biçersiniz, aktarırsınız, montaj yaparsınız çarpıtırsınız. Böyle yaparken de dünyanın her yerinde bütün dinlerin, bütün rejimlerin, bütün ahlak anlayışlarının güvencesi altında olan insanoğlunun mahremiyetine tecavüz edersiniz. Ağır haya ve utanç bunu yapanlar için anlamını kaybeder. İnsanların şerefleri onların umurlarında değildir. Önümüzdeki komployu gerçekleştirenler, bunu sapık oldukları için ya da ticari kazanç sağlamak için veya şantaj yapmak için düzenlememişler, siyaset yapmak için düzenlemişlerdir. Ahlaklarına, vicdanlarına uygun bir siyaset." dedi. Ve konuşmasının sonunda istifa ettiğini söyledi.



CHP lideri CHP Kurultayı'na da katılmayacağını açıkladı.CHP Sözcüsü Mustafa Özyürek, Genel Başkanlıktan istifa eden Deniz Baykal'ın 22-23 Mayıs'ta yapılacak kurultaya katılmayacağını söyledi.

Deniz Baykal, istifa kararı sonrası ilk defa konuştu. Deniz Baykal, yeni bir başlangıca fırsat vermek için bu sorumluluğu yerine getiriyorum dedi.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve CHP Ankara Milletvekili Nesrin Baytok'a ait olduğu ileri sürülen kasetin internette yayınlanmasının siyasette yarattığı deprem sürüyor. Dört gündür sessizliğini koruyan Baykal, bugün canlı yayında 'kasetteki görüntüler' için komplo dedi, hükümeti suçladı.Baykal'ın son sözleri "Hakkınızı helal edin, ben ediyorum" oldu.

NEDEN İSTİFA ETTİM AÇIKLAMASI

Bu sözlerin ardından CHP'li Önder Sav'la birlikte evine dinlenmeye çekildi. Bu sözlerin üzerine ilk kez CNN Türk'e konuşan Deniz Baykal, "Yeni bir başlangıca fırsat vermek için bu sorumluluğu yerine getiriyorum" dedi. Baykal, Başbakan Erdoğan'ın kendisiyle ilgili sarf ettiği sert sözleri de dinlemediğini söyledi.

BAYKAL İSTİFA ETMEDİ GÖREVDEN ALINDI

Nazlı Ilıcak ve Emre Aköz Deniz Baykal'ın istifasını değerlendirdi.

CHP Lideri Deniz Baykal'ın istifa etmesinin yankıları sürüyor. Sabah yazarları Nazlı Ilıcak ile Emre Aköz, Baykal'ın istifasını değerlendirdi. Emre Aköz, bomba etkisi yapan istifa için: Baykal istifa etmedi, görevinden alındı diye konuştu.

İşte Sabah yazarlarının TRT Haber kanalına yaptığı değerlendirmeler:

Nazlı Ilıcak: Bu belki CHP'ye yakın çevreler değişim isteyen tarafından olabilir. Deniz Baykal gibi suç AK Parti tarafına atılabilir. Benim aklıma hiç AK Parti gelmiyor. AK Partili kurmay heyeti bunu yapmaz. Ancak kendisi AK Partili olup da istihbarat ve emniyetten bazı kişiler yapmış olabilir. Ben Tayyip Erdoğan'ın siyasi akıl sahibi olduğunu düşünüyorum. En azından kendi ayağına kurşun atmaz. Deniz Baykal'dan sonra gelecek isim daha etkili olabilir. AK Parti o yüzden Baykal'ı tasnif etmeyeceğini düşünüyorum.

Yazılı basında Deniz Baykal'ın yüzde 20'nin üzerine çıkamıyor? Bundan sonraki süreçte CHP nasıl bir nasıl bir çizgi çizer?

Nazlı Ilıcak: Daha 2011'e çok var. Bilemiyoruz. Şimdi kurultay var, ardından referandum var. Kimi çıkaracaklar ortaya? Medya kimi destekleyecek? CHP çok laikçi vesaire kutuplaşmacı bir lider mi yoksa Kemal Kılıçdaroğlu gibi muhalefeti yolsuzluklar üzerinden yürütebilir. CHP içinde kim olur bilemiyorum? Mesela Ali Topuz var, sempatik bir isim. Görmemiz lazım. Ben muhakkak bir umut varsa Baykal'dan fazla oy alacağını düşünüyorum...



EMRE AKÖZ: İSTİFA YOK GÖREVDEN ALMA VAR

TRT Haber'in sorularını yanıtlayan bir başkan Sabah yazarı Emre Aköz ise Baykal'ın istifasını 'görevden alma' olarak değerlendirdi. Aköz şöyle konuştu:

Ben bunu istifa değil görevden alma olarak okuyorum. Siyasi partiler ülke içindeki çeşitli kesimlerin temsilcisidirler. Bir terkip olarak sentez olarak temsilcisidirler. CHP de daha çok kıyı bölgelerden oy alabilen iktidar açısından bakıldığı zaman bürokratik elitin temsilcisidir bu parti. O zaman o kesimin politikalarını ve sözcülüğünü yapar. Şimdi bu olay şudur: Sen artık bizim sözcümüz olma! Sen git!... AK Parti senin olduğu dönemde yüzde 40 civarlarında oyu var. Sen bu partiyi durduramıyorsun, hocam sen evine dön dediler. Bu istifa Baykal açısından istifadır ama siyaset sosyolojisi bakımından görevden almadır. CHP bundan sonra ne yapacak? Ecevit örneğini unutmayalım. Tam bir bürokrat olan İsmet İnönü'ye mücadele ettikten sonra partiyi uçurmuştu. Büyük bir oy patlaması olmuştu. Devletin değil halkın bürokrasinin değil demokrasinin sesi olmuştu. Dolayısıyla özgür bir yarış olursa, hakikatten genç, taze, atılımcı ve demokrasiyi savunan bir lider çıkarsa seneye yapılacak seçimlerde CHP büyük başarı gösterir. Eğer kurultayda bir seçim değil 'atama' olursa, bürokratik elitin sesi olacak bir lider oraya oturtulursa o zaman yeni lider dolayısıyla belki yüzde 25'e çıkar, daha fazla çıkamaz. Bu halk artık anlıyor. Televizyonlar var internet var. Bizim halkımız hisseder, bu adam neyin sesi, benim sesim mi jandarmanın sesi mi diye hisseder, abartarak söylüyorum, 1950'lere dönerek söylüyorum.

DENİZ BAYKAL DÖNER Mİ ?

Hocam sen git dediler, biliyorsunuz kendisi doçenttir. Nasıl oturabilir hala orada oturamaz!

Kaynak : http://www.ensonhaber.com/akoz-baykal-istifa-etmedi-gorevden-alindi.html

Bugün CHP Genel Başkanlığı'ndan istifa eden Deniz Baykal 50 yıldır Türk siyasi hayatına yön veriyordu. İşte Baykal'ın 50 yıllık serüveni...

CHP Genel Başkanlığı’ndan istifa eden Baykal 50 yıldır Türk siyasi hayatının en önemli figürlerindendi. İşte Baykal’ın 50 yıllık serüveni...

* 1938 ANTALYA’DA DOĞDU:

Kafkasya göçmeni Hüseyin Hilmi Bey ile Feride Hanım’ın oğlu olarak Antalya’da dünyaya geldi. Ankara Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde asistan oldu. 1963’te doktora çalışmalarını tamamladıktan sonra iki yıl ABD’de kaldı ve Columbia ile Kaliforniya Üniversitesi nde çalışmalarını sürdürdü.

* 1960 MENDERES’İN YAKASINA YAPIŞTI İDDİASI:

Türk siyaseti Baykal’la 1960’lı yıllarda tanıştı. Demokrat Parti karşıtı eylemlerde yer alan Baykal, “Ortanın solu” tartışmalarının yapıldığı dönemde İsmet İnönü’nün Genel Başkan, Bülent Ecevit’in de Genel Sekreter olduğu dönemde CHP saflarına katıldı. Başbakan Menderes’in yakasına yapışıp hesap sorduğu iddia edildi.

* 1973 35 YAŞINDA MİLLETVEKİLİ:

Genel seçimlerde Antalya milletvekili seçildi. 1974’te Ecevit başbakanlığında kurulan CHP-MSP koalisyon hükümetinde Maliye Bakanı oldu. 1978’de Enerji Bakanlığı yaptı. 1979 Ekim ara seçimlerinden sonra toplanan olağanüstü CHP kurultayında parti yönetimini ağır bir şekilde eleştirdi.

* 1980 SİYASİ YASAKLI:

Askeri müdahaleden sonra Ankara’da Ordu Dil Okulu’nda gözetim altında tutuldu. 1982 Anayasası’nın 5 yıl süreyle siyasi yasak getirdiği politikacılar arasında yer aldı.

* 1983 ZİNCİRBOZAN GÜNLERİ:

Yasaklı olmasına rağmen faaliyet sürdürdüğü gerekçesiyle Demirel’in de bulunduğu bir grup politikacıyla birlikte Zincirbozan Askeri Tesisleri’nde 2. kez gözetim altına alındı.

* 1987 SHP MİLLETVEKİLİ:

Erdal İnönü’nün liderliğindeki SHP’den Antalya milletvekili seçildi. Haziran 1988’de göreve başladığı genel sekreterlikten 10 Eylül 1990’da istifa etti. Genel Başkan Erdal İnönü’nün üç defa karşısına çıktı ancak başarılı olmadı. Genel Sekreterlikten istifasından sonra SHP parti içi muhalefetinin önderi oldu.

* 1992 CHP’NİN 4’ÜNCÜ LİDERİ:

Temmuz 1992’de, kapatılan siyasi partilerin açılmasına izin veren yasanın sağladığı imkânla 9 Eylül 1992’de toplanan CHP Kurultayı’nda Genel Başkanlığa seçildi. Atatürk ve İsmet İnönü’den sonra tıpkı onlar gibi 54 yaşında genel başkan oldu.



* 1995 ÇİLLER’İN BAŞBAKAN YARDIMCISI:

9 Eylül’de SHP ile birleşmeden sonra yapılan CHP kurultayında genel başkanlığa seçildi. DYP-CHP koalisyon hükümetinde Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı görevlerini üslendi. Dışarıdan desteklediği hükümet ortaklarına yönelik muhalefet çizgisiyle “Sabah iktidar, öğleden sonra muhalefet” suçlamalarına hedef oldu. 28 Şubat döneminde siyasal islamcılara keskin ve sert tepki gösteren CHP’yi “Anadolu solu” söylemiyle türban sorunu dahil pekçok konuda daha ılımlı bir yaklaşıma oturttu.

* 1999 İLK İSTİFA:

22 Nisan seçimlerinde CHP hezimete uğradı. İstifa eden Baykal yerini Altan Öymen’e bıraktı. 30 Eylül 2000’de Ankara’da toplanan 11. Olağanüstü Kurultay’da yeniden seçilerek üçüncü kez Genel Başkanı oldu.

* 2002 AKP İKTİDAR:

3 Kasım seçimleri’nde AKP iktidar oldu, CHP yüzde 19.4 oyla 177 milletvekili kazandı. 2003 Ekim ayında 30.Kurultayda tekrar genel başkanlığa seçildi. 2004 Temmuz ayında muhaliflerden Mustafa Sarıgül’e karşı olağanüstü kurultayda güvenoyu aldı.

* 2005 SARIGÜL’Ü YENDİ:

29 Ocak’ta yapılan kurultayda, rakibi Mustafa Sarıgül’ü yenerek genel başkanlık görevine devam etti.

* 2007 ERGENEKON SİYASETİ:

Seçimden sonra hızlanan Ergenekon soruşturması nedeniyle iktidarı eleştiren Baykal, son yapılan anayasa değişikliğine ve referanduma gidilmesine de karşı çıktı.