1999’da bankasına el konulan ve hep skandallarla gündemde kalan Hayyam Garipoğlu, TMSF ile 3’üncü kez protokol yapıp, bir kez daha borcunu ödeme sözü verdi.

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Balkaner grubunun ardından Fon’dan mal kaçırdığı ve borcunu ödemediği gerekçesiyle şirketlerine el konulan Hayyam Garipoğlu ile de yeni
protokol yaptı. 2001 ve sonrasında batan bankaların sahiplerinin bir bölümü borcunu libor+2.5 ve yüzde 8 gibi uygulanan faizlerle ödeyip bitirirken borcunu ödememekte ısrar edenler daha düşük vadeli faizler ve 6 ve 9 ay ödemesiz dönemler gibi avantajlarla yeni
protokoller imzalama imkânı buldu. Dün yeni protokol imzalayan Garipoğlu’nun, önceki protokolde libor+yüzde 1 olan faiz oranı libor+yüzde 0.5’e (toplamda yüzde 1.5) indirildi ve 5 yıllık yeni bir anlaşma yapıldı. Oysa batık Sümerbank’ın eski patronu Hayyam Garipoğlu’nun şirketlerine TMSF’den mal kaçırdığı, şirketlerin ortaklık yapısını değiştirmek gibi suçlamalarla el konulmuştu.

İLK PROTOKOL 2004’TE YAPILDI

Yeni protokole göre Hayyam Garipoğlu 1 Mart 2010 tarihi itibarıyla Fon’a olan borcunu Eylül 2010’dan başlayarak ilk 4 yılı anapara, 5. yıl faiz olmak üzere toplam 5 yılda eşit taksitler halinde ödeyecek. TMSF ile 21.12.1999 tarihinde fona devredilen Sümerbank’ın
sahibi Garipoğlu Grubu arasında Sümerbank’a olan borçların yapılandırılmasına yönelik anlaşma ilk olarak 12 Ağustos 2004 tarihinde yapılmıştı. Buna göre 31.12.2003 tarihi itibarıyla TMSF’ye 373,7 milyon dolar borcu bulunan Garipoğlu Grubu, 9 yılı anapara, 2 yılı faiz, 1 yılı da dolaylı sorumluluklarından kaynaklanan borçları olmak üzere, toplam 12 yılda tüm borçlarını ödeyecekti. Protokol süresince borç tutarına yıllık libor + %1 faiz
uygulanacaktı. Gruba ait gayrimenkul, fabrika ve diğer tesisler üzerindeki mevcut ipoteklere ilaveten 350 milyon dolarlık yeni ipotek tesis edilecek ve grup firmalarının hisseleri Fon tarafından rehin alınacaktı.

UYMADI VE EK PROTOKOL YAPILDI

Hayyam Garipoğlu ile Fon arasında 12/08/2004 tarihinde imzalanan ve 27/01/2006 tarihinde yürürlüğe giren protokolün bir kısım taksitlerinin aksaması sonucunda grupla yeniden masaya oturuldu ve ek protokol imzalandı. Ek protokole göre kalan 292.1 milyon dolar tutarındaki borcun yeniden ödeme planına bağlanarak, nakdi anapara borcunu toplam 7 yılda, libor + % 1 faiz oranı ile ödemesi konusunda mutabakata varıldı. Ek protokol 7 Ocak 2009’da imzalandı.

BREZİLYA’DAKİ ŞİRKET NE OLDU?

Garipoğlu, şirketlere el konulurken özellikle dikkat çekilen unsur Garipoğlu’nun TMSF’den gizlediği Adıyaman’da bir tekstil fabrikası ile Toros Petrol’ün dolum tesislerinden elde ettiği kira geliri, Brezilya ve Rusya’daki şirketlerde TMSF’den habersiz yaptığı ortaklık devirleriydi. Saklanan işler arasında İngiltere’de yayın yapan Smart TV de bulunuyordu. TMSF yetkilileri bu konuda davaların sürdüğünü belirtmesine rağmen yeni protokolde konuyla ilgili bir hüküm yer almadı.



Garipoğlu protokolleri hep ihlal etti

Garipoğlu ek protokole de uymayınca 8 ay sonra şirketlerine el konuldu. Şirketlere el konulurken de sayılmadık suç bırakılmadı. TMSF el koyma gerekçesinde "Grubun, protokol hükümlerine aykırı olarak TMSF’den mal kaçırmaya yönelik faaliyetleri tespit edilmiş, yapılan tüm uyarılara rağmen bu tür iş ve işlemlerinde ısrar ettiği görülmüştür. Grubun TMSF’ye bilgi vermeden veya yanlış bilgi verilerek yürüttüğü bazı faaliyetler şunlar: TMSF denetimindeki şirketlerle aynı faaliyet konularında yeni firmalar kurmak, yeni şirketlere ortak olmak, bazı şirketlerin ortaklık yapısını değiştirmek, varlık/şirketleri devretmeye çalışmak, faaliyette olan şirketleri gayri faal olarak bildirmek, yurtdışında ticari faaliyetler yürütmek" denildi.

Babası: İstanbul’u ver İzmit’i ister

1954 Adana doğumlu Hayyam Garipoğlu, 1976’da Halil Bezmen’e ait Rabak’ı 35 milyon dolara satın alarak iş dünyasında adını duyurmuştu. Adana’da tekstilcilikle uğraşan Hayyam Garipoğlu, Marmara Bira’yı kurarak dikkat çekti. Sümerbank’ı 103.5 milyon dolara alan Garipoğlu, Petrol Ofisi’ne özelleştirilmesinde 1.6 milyar dolarla en yüksek teklifi yapmış ama ihaleyi kazanamamıştı. Grubun zirveye çıkış öyküsü Sümerbank’a el konulmasıyla tam tersine döndü.

MÜNEVVER CİNAYETİNDE GÜNDEME OTURDULAR!

Hayyam Garipoğlu için babası Kasım Garipoğlu, 2005'te Hürriyet Gazetesi’ne verdiği demeçte şu ilginç yorumu yapmıştı: "İstanbul'u ver, İzmit'i de ister. İzmit'i ver, Bilecik de
benim olsun der. Hep büyüme isteği vardır..." 2004'te TMSF ile anlaştıktan sonra Burgaz Rakı ile doğrulmaya çalışan Hayyam Garipoğlu ismi bu kez yeğeni Cem Garipoğlu’nun kız arkadaşı liseli Münevver Karabulut’u öldürmesiyle gündeme geldi.Ardından TMSF, şirketlerine yeniden el koydu. Ve son olarak yine şirketlerinin yönetimini geri aldı.

KARDEŞİ TUTUKLANDI

Başı kesilerek katledilen Münevver Karabulut'un katil zanlısı Cem Garipoğlu ve babası Mehmet Nida Garipoğlu tutuklanmıştı. Nida Garipoğlu’nun kardeşi Hayyam Garipoğlu da bu davada gözaltına alındıktan sonra ifade verdikten sonra serbest bırakılmıştı.

BORCU OLANLARIN LİSTESİ ASAGİDADİR VE LİSTEYE İYİ GÖZATIN.KİM NE KADAR ÖDEMİS ! KİMLER NEREDE ! CEM UZAN'A YAPILANLARI GÖRÜNÜZ.TAKDİR SİZİN...

Tmsf Borclular Listesi ve Son Durumları İçin Tıklayın
https://img.webme.com/pic/c/cenkuzan/tmsf_borclular_listesi.jpg

ÖNEMLİ NOT

Yukarıdaki tabloda borç tutarları protokollerin imzalandığı tarihe aittir.

Balkaner Grubu'nun borç tutarı 2006 protokolünden alınmıştır.

Cem Uzan'ın borç miktarı Nisan 2009'da Bakan Nazım Ekren'in açıklamasından alınmıştır.

Egebank borcu 31 Aralık 2007 tarihi itibarıyla TMSF kaynaklarından alınmıştır.

Çağlar Grubu'nun borcu 19 Ağustos 2004 tarihli protokolden alınmıştır.

Erol Aksoy'un borcu 9 Mayıs 2006 tarihli protokolden alınmıştır.

Dinç Bilgin'in borcu 17 Kasım 2003 tarihli protokolden alınmıştır. Borç tarihi 27 Ekim
2000.

Halis Toprak'ın borcu 30 Eylül 2004 tarihli protokoldenalınmıştır.

Hayyam Garipoğlu borç miktarı 7 Ocak 2009 tarihli protokolden alınmıştır.

Kamuran Çörtük'ün borcu 25 Ekim 2002 tarihli FYYS'den alınmıştır.

Zeytinoğlu Grubu'nun borcu 19 Ocak 2005 tarihli protokolden alınmıştır.

Korkmaz Yiğit borcu 2006 tarihli protokolden alınmıştır.

HABERTÜRK

Keske akpninde cem uzan gibi bu ülkeye faydasi olsaydi anca kapatma yok etme yikma politikasi izliyor.cem uzan oyle yada böyle bir çok yerli marka yarattı en azından akp gibi bunlari yabancılara satmadi.

Tazminatın buna sebep verenlerin malvarlığına el koyarak ödenmesi gerekir.RTE.ve AKP.liler bu tazminatı ödeyecekler.İsteselerde istemeselerde.RTE.nin anayasayı değiştirme telaşı da zaten bundan......Çeaş-Kepez olayını yıllardan beri en ince ayrıntısına kadar takip eden biriyim.Anlatmaya kalksam sayfalara sığmaz.Tek kelime ile Uzan davasında haklı ve bu tazminatı alacak.

uzanlar suclu olabilirler ama recep tayyip erdogan ne kadar bu davada suclu.uzanlari batirmak yok etmek icin devlet kurumlarini kullanan akp yani tayyip degilmi,adamin vergi borcu varsa ödet elinden alinca adam nasil ödesin.basbakan oldugunda ben bu aylikla nasil gecinecem diyen tayyip simdi dolar milyarderi diyorlar ne kadar devlete vergi ödüyor acaba.allah türkiyenin yardimcisi olsun..