Uzan'ı bitiren bilgileri Başbakan'a Aydın Doğan servis etmiş.Doğan Grubu'nun CEO'luğunu yapan Tufan Darbaz'ın yazdığı kitap ortalığı karıştıracak. İşte kitaptaki şok ayrıntılar.
Dün sabah “bomba” bir kitabı bitirip kütüphaneme yerleştirdim.
Albenisiz kapağı, sarı rengi, minyon tipiyle bu alçakgönüllü kitaptan, bu kadar “bomba” bilginin döküleceğini tahmin edememiştim satın alırken.
Kitabın yazarı: Doğan Holding'in eski CEO'su Tufan Darbaz... Kitabın adı: “CEO'luğa Uzanan Yol”.
“Hadi bakalım” diyerek başladım kitabı okumaya. İlk 106 sayfa su gibi aktı. İş dünyasıyla bir alakam olmamasına rağmen birçok satırın altını çizerek okudum.
Etkileyici, dürüst, cesur ve yönetici koltuğuna oynayanlar için hap bilgiler içeriyor bu kitap... Ustalıkla yazılmış.
Genç işadamlarına ve adaylarına şiddetle tavsiye ederim.
Tufan Darbaz, tüm deneyimlerini, çalıştığı kurumların, patronların ve yaşanan olayların adını-tarihini açıkça yazdığı için hem ilgi çekici hem de inandırıcı olmuş.
Neyse...
Elbette benim bu kitabı “bomba” olarak nitelendirmemin sebebi bunlar değil.
Tufan Darbaz, medya deneyimini yani Doğan Holding günlerini, diğer çalıştığı büyük holdinglerde yaşadıklarını anlattığı kadar şeffaf ve cesurca kaleme almış.
Ve işte o cesur bölümlerden “bombalar”.
HİZMETLİDEN AL HABERİ
Tufan Darbaz'ın ilk “bomba” açıklaması Mehmet Ali Yalçındağ hakkında.
Önce Doğan Grubu'nda göreve başlamasının ardından Mehmet Ali Yalçındağ'ın tavırlarındaki değişimden söz ediyor Darbaz...
Ardından da bir gün masasında bulduğu zarfın içinden çıkan ve Aydın Doğan'a hitaben yazılmış Yalçındağ imzalı bir mektuptan.
Mektupta Yalçındağ, Tufan Darbaz'ın aileyi bölerek tüm yönetimi ele geçirmek arzusu içinde olduğundan söz ediyor ve kayınpederinden Darbaz'ın görevine son vermesini istiyor.
Tufan Darbaz, bu mektubu kimin oraya bıraktığı konusundaki fikirlerini Aydın Bey'le hiç konuşmuyor.
Hatta mektuptan haberdar olduğunu bile söylemiyor.
Ancak medya dünyasında kısa sürede oyunun nasıl oynandığını kavrayan Darbaz, enteresan “haber kaynakları” buluyor kendine.
Ve bir süre sonra Aydın Doğan'ın bu mektupla ilgili aileyi topladığını, “işini iyi yapıyor, bu tip iş dışı konularla müdahale etmenizi istemiyorum” dediğini Aydın Doğan'ın “bir hizmetlisi”nden öğreniyor.
Anlayacağınız Darbaz, kısa sürede medya dünyasında en temiz enformasyonun “hizmetlilerden” aktığını keşfediyor...
BAŞBAKAN'A BİLGİ-BELGE VERMİŞLER
Kitapta yer alan ilginç bilgilerden biri de şu: Aydın Doğan, 4 milyonluk bir yatırıma tavla oynarken evet demiş ve bu “evet” nedeniyle büyük zarar etmiş.
Ancak gelelim kitabın asıl “bomba” iddiasına...
Hepimiz bir dönem “Uzanlar” ve “Doğan Grubu” arasında yaşanan kıyasıya mücadeleyi atılan manşetlerden, yapılan haberlerden biliyoruz. Tufan Darbaz, o günleri şöyle anlatıyor:
“Uzan Grubu bel altı savaş seviyordu. Ancak biz onların karşısında hep kendini savunan, savunmaya geçen taraf olarak kalıyorduk. Mutlaka iyi bir çalışma yapıp karşı atağa geçecek bilgilere ulaşmalıydık. Yaklaşık iki aylık çalışmam sonucu iki tane yumuşak karın buldum. Bir:Çukurova Elektrik... İki:İmar Bankası... Topladıklarım tamamen resmi belgelere dayalıydı. Sayın Tayyip Erdoğan, yolsuzlukların üzerine gideceği iddiasındaydı. Biz dosyalarımızı kendisine ulaştırdık. O dosyalar anahtar oldu. Ve tarihimizin en büyük yolsuzluk olaylarından biri sona erdi”.
Açıkçası okuduklarımdan sonra acı bir şekilde gülümsedim:
“Demek Uzan'ın bitirilmesi için bilgiler, Başbakan'a Doğan Grubu tarafından iletilmiş” dedim.
Ve bugünlerde Başbakan Erdoğan ile Aydın Doğan arasındaki gerilimi düşündüm.
TUNCAY ÖZKAN'IN İLGİNÇ ÖNERİSİ
Tufan Darbaz'ın bir başka ilginç anısı daha var.
Yine Uzanlar ile gerginliğin yaşandığı günlerde Doğan Grubu'nda gazetecilik yapan Tuncay Özkan, patronu Aydın Doğan'a şöyle demiş:
“Patron, müsaade et, peşlerine iki tane eski MİT mensubu takayım”.
Aydın Doğan, bu teklifi derhal reddediyor. Daha sonra da Darbaz'a ret gerekçesini şöyle açıklıyor:
“Oğlum gazetecilere ve televizyonculara güven olmaz. Onlar bugün senin yanındadır yarın başkasının. Sonra bu tür şeyleri senin aleyhinde kullanırlar”.
İşin ilginç tarafı şu:
Tuncay Özkan, “patron”una yaptığı teklifin üzerinden sadece 2 hafta geçtikten sonra AKŞAM Grubu'na transfer oluyor.
Tufan Darbaz'ın bu olay üzerine yaptığı yorum ise şöyle:
“Medyada sadakat diye bir kültür yoktur. 'Baba' filmindeki gibi 'Düşündüğünü aile dışından kimseyle paylaşma' felsefesine bağlı yaşanmalıdır”.
Tuğçe Tatari - Akşam