|
|
 |
- Turgut Özal'ı Unutmadık
- Bursa Teşkilatı Çalışıyor
- GP İlçe Kongreleri Yapıldı
- Genç Parti Hazırlanıyor
LİBANANCO`NUN CIA VE FBI AJANLARINDAN OLUŞAN FORENSİC EKİBİ TÜRKİYE`YE GELİYOR
Admin tarih 20.06.2009, 19:09 (UTC) | | | 
Libananco’nun avukatları ve Forensic uzmanlarının 22 Haziran’da Takasbank’ta, 23 Haziran’da da TMSF’de incelemelerde bulunacak. Eski FBI ve CIA ajanlarından oluşan ekip, Libananco’ya ait hisse senetleri ve TMSF’nin bunlara el koyma belgeleri üzerinde mürekkep, imza ve parmak izi incelemeleri yapacak.
Libananco’nun eski FBI ve CIA ajanlarından oluşan Forensic ekibi yüz binlerce sayfalık ÇEAŞ ve KEPEZ hisse senediyle, evraklarını incelemek üzere 22 Haziran’da Türkiye’ye geleceği öğrenildi. Libananco’nun avukatları ve Forensic uzmanlarının 22 Haziran’da Takasbank’ta, 23 Haziran’da da TMSF’de incelemelerde bulunacakları ileri sürüldü. Eski FBI ve CIA ajanlarından oluşan ekip, Libananco’ya ait hisse senetleri ve TMSF’nin bunlara el koyma belgeleri üzerinde mürekkep, imza ve parmak izi incelemeleri yapacak.
Libananco’nun elinde bulunan 112 klasör belgeyi ABD’de de incelemeye alan Forensic uzmanlarının, Türkiye’nin imha etmediğinin ortaya çıktığı “Libananco’nun yabancı avukatlarının” 60 bin telefon konuşması kaydı ve elektronik verilerinin titizlikle taradığı ifade edildi. Temmuz ortasında Libananco bu araştırmayı bitirip mahkemeden Türkiye’ye yaptırım uygulaması talebinde bulunmaya hazırlandığı öğrenildi.
-LİBANANCO’DA ŞOK GELİŞMELER SÜRÜYOR-
Türkiye’nin davayı kaybetmesi halinde 21.5 milyar dolarlık tazminata mahkum edilebileceğinin ileri sürüldüğü Libananco davasında önemli gelişmeler yaşanmaya devam ediyor. ANKA’nın edindiği bilgiye göre, Libananco’nun eski FBI ve CIA ajanlarından oluşan Forensic ekibi, yüz binlerce sayfa ÇEAŞ ve Kepez hisse senedi ile evraklarını incelemek üzere 22 Haziran’da Türkiye’ye gelecek. Çok kapsamlı incelemeler ve sorgulamaları bu ay içinde başlatacak olan Libananco’nun avukatları ve Forensic uzmanlarının, 22 Haziran’da Takasbank’ta, 23 Haziran’da da TMSF’de incelemelerde bulunacakları öğrenildi. Forensic ekibi, Libananco’ya ait hisse senetleri ve TMSF’nin bunlara el koyma belgeleri üzerinde mürekkep, imza ve parmak izi incelemeleri de yapacak.
Libananco davasında Türkiye’nin savunmasını zamanında verememesi nedeniyle, Hakem Heyeti’nin 12 Mayıs tarihli son kararıyla, yüzbinlerce sayfalık ÇEAŞ ve Kepez hisse senedi ile evraklar Libananco’nun incelemesine açılmak zorunda kalmıştı. ICSID’ın internet sitesinde de yayınlanan Hakem Heyeti Kararına göre, Libananco bu belgeler üzerinde her türlü incelemeyi yapma ve sorgulama hakkına sahip olacak. Türkiye ve özellikle Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), bugüne kadar el konulan ÇEAŞ ve Kepez hisseleri, tutanakları, çeşitli bakanlık ve kurumlar arasındaki iç yazışmaları, belgeleri, kararları Libananco’ya ibraz etmek zorunda kalacak. El konulan ve ibraz etmekten kaçınılan bu hisselerin ve belgelerin incelemeye açılması ise tazminat miktarının hesaplanmasına yönelik olacak.
-FORENSIC UZMANLARI USULSÜZ YAPILAN TELEFON DİNLEMELERİNİ İNCELİYOR-
Forensic uzmanlarının şu anda, Türkiye’nin imha etmediğinin ortaya çıktığı Libananco’nun yabancı avukatlarının 60 bin telefon konuşması kaydı ve elektronik verisini incelediği öğrenildi. Türkiye’nin, Libananco’nun yabancı avukatlarının telefonlarının dinlenmesi ve elektronik postalarının takip edilmesi konusunda, “takip etmiyoruz” açıklamasının gerçeğe aykırılığı ortaya çıkmış ve hakemler dinlemelerden elde edilen tüm belgelerin imha edilmesi kararını vermişti. Libananco davasında Türkiye’nin avukatları Freshfield- Aydın Coşar Hukuk Bürosu 2 Haziran tarihli yazısında Türkiye’nin, Libananco’nun avukatları Crowel&Moring hukuk bürosunun konuşma kayıtlarını mahkeme kararına rağmen hala imha etmediğini kabullenmişti.
Ayrıca yine Libananco’nun elinde bulunan 112 klasör belgenin, ABD’de uzmanlar tarafından titizlikle tarandığı ifade edildi. Temmuz ortasında Libananco bu araştırmayı bitirip mahkemeden Türkiye’ye yaptırım uygulaması talebinde bulunmaya hazırlandığı öğrenildi. Mahkemenin, 1 Mayıs 2008, 23 Haziran 2008 ve 11 Ağustos 2008 tarihli üç kararını ihlal eden ve ihlali kabul eden Türkiye’ye ağır cezalar vermesi bekleniyor. Türkiye’nin, Temmuzdaki bu raporun mahkemeye sunulmasından sonra 21.5 milyar dolarlık davada bir kırmızı kart görme olasılığı bulunuyor.
ANKARA ANKA
BU HABERİ ARKADAŞLARINLA PAYLAŞABİLİRSİN | | | |
|
21,5 Milyar Dolarlık LİBANANCO davasında şok gelişme!
Admin tarih 11.06.2009, 21:29 (UTC) | | | 1. ŞOK GELİŞME: TÜRKİYE AMERİKALI AVUKATLARIN DİNLEME KAYITLARINI İMHA ETMEDİĞİNİ KABULLENMEK ZORUNDA KALDI.
TÜRKİYE’NİN AVUKATLARI FRESHFIELD/AYDIN COŞAR HUKUK BÜROSU 2 HAZİRAN TARİHLİ YAZISI İLE TÜRKİYE’NİN, LİBANANCO’NUN AVUKATLARI CROWEL&MORING HUKUK BÜROSUNUN KONUŞMA KAYITLARINI MAHKEME KARARINA RAĞMEN HALA İMHA ETMEDİĞİNİ KABULLLENDİ.
BU ÇERÇEVEDE İMHA EDİLMEDİĞİ ORTAYA ÇIKAN 60 BİN TELEFON KONUŞMASI KAYDI VE ELEKTRONİK VERİ ŞU ANDA AMERİKALI FORENSIC UZMANLARI TARAFINDAN İNCELENİYOR.
AYRICA YİNE LİBANANCO’NUN ELİNDE BULUNAN 112 KLASÖR BELGE DE AMERİKA DA UZMANLAR TARAFINDAN TİTİZLİKLE TARANIYOR.
ENERJİ BAKANLIĞI AMERİKALI AVUKATLARIN GİZLİ EVRAKLARINI DAVADA KULLANMIŞ.
TEMMUZ ORTASINDA LİBANANCO BU ARAŞTIRMAYI BİTİRİP MAHKEMEDEN TÜRKİYE’YE YAPTIRIM UYGULAMASI TALEBİNDE BULUNMAYA HAZIRLANIYOR. MAHKEMENİN, 1 MAYIS 2008, 23 HAZİRAN 2008 VE 11 AĞUSTOS 2008 TARİHLİ ÜÇ KARARINI İHLAL EDEN VE İHLALİ KABUL EDEN TÜRKİYE’YE AĞIR CEZALAR VERMESİ BEKLENİYOR. TÜRKİYE’NİN, TEMMUZDAKİ BU RAPORUN MAHKEMEYE SUNULMASINDAN SONRA 21,5 MİLYAR DOLARLIK DAVADA BİR KIRMIZI KART GÖRME OLASILIĞI BULUNUYOR.
GİDEREK DEĞİŞİK BOYUTLAR KAZANAN AVUKAT DİNLEME SKANDALININ BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN TALİMATINA DAYANDIRILARAK YAPILDIĞI VE BUNUN DA BELGELENDİĞİ SIZAN BİLGİLER ARASINDA.
2. ŞOK GELİŞME: LİBANANCO’NUN ESKİ FBI VE CIA AJANLARINDAN OLUŞAN FORENSIC EKİBİ 22 HAZİRAN’DA TÜRKİYE’DE.
AYRICA LİBANANCO’NUN AVUKATLARI VE FORENSIC UZMANLARI 22 HAZİRAN’DA TAKASBANK’TA 23 HAZİRAN’DA DA TMSF’DE İNCELEMELERDE BULUNACAKLAR. ESKİ FBI VE CIA AJANLARINDAN OLUŞAN BU EKİP, LİBANANCO’YA AİT HİSSE SENETLERİ VE TMSF’NİN BUNLARA EL KOYMA BELGELERİ ÜZERİNDE MÜREKKEP, İMZA VE PARMAK İZİ İNCELEMELERİ YAPACAK.
BU ARADA SON GÜNLERDE DAVANIN GİDİŞATI İLE İLGİLİ HABER YAPAN BASIN MENSUPLARI DA AYDIN COŞAR TARAFINDAN LİBANANCO’NUN AVUKATLARINA ŞİKAYET EDİLDİ. TÜRKİYE’YE 21,5 MİLYAR DOLARA MALOLACAK BU DAVAYI KAYBETMEKTE OLAN AYDIN COŞAR KONULARI KAMUOYUNDAN SAKLAMA TELAŞINDA GÖRÜNÜYOR.
HABER : http://www.medyafaresi.com/x_21-5-milyar-dolarlik-davada-sok-gelisme-libananco-ekibi-ankara-ya-geliyor-_26458.php?hid=26458&cid=5
UZANLARIN AÇTIĞI DAVALAR
Uzanlar’ın Birleşmiş Milletler ve Dünya Bankası nezdinde açtığı toplam 40 milyar doları bulan tahkim davaları sürüyor.
Uzan, ÇEAŞ ve Kepez ile ilgili olarak EPDK eski Başkanı Yusuf Günay’a da dava açtı.
Ayrıca Cem Uzan’ın TMSF Başkanı Ahmet Ertürk aleyhine de dava açtığı biliniyor.
Uzan’ın çimento fabrikaları ve Telsim’e el konmasıyla ilgili de açtığı davalar var.
Çek Novahuta şirketi ÇEAŞ ve Kepez’e ortak olduğu iddiasıyla dava açtı.
BU HABERİ ARKADAŞLARINLA PAYLAŞABİLİRSİN | | | |
|
UFUK GÜLDEMİR'İ BÜYÜK SAYGIYLA ANIYORUZ
GENÇ PARTİ ve CEM UZAN tarih 11.06.2009, 20:58 (UTC) | | | Gazeteci Ufuk Güldemir, ölümünün 2. yılında mezarı başında anıldı
Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki anma törenine, Güldemir'in eşi Gaya Güldemir, kardeşi Şafak Okaygün, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, iş adamı Cem Uzan ve eşi Alara Uzan, gazeteci Ali Kırca ile meslektaşları katıldı.
Kur'an-ı Kerim okunmasının ardından konuşan TGC Başkanı Erinç, Güldemir'in aralarından maddi olarak ayrılışının 2. yılını doldurduklarını belirterek, ''Güldemir, gazeteciliğin durağan bir meslek olmadığını, yenilikler getirilmesi gerektiğinin bilincindeydi. Başarılı bir gazeteciydi'' dedi.
Her meslekte olduğu gibi gazetecilikte de mesleki paylaşımın olduğunu dile getiren Erinç, Güldemir'in mesleğin bütün dallarında işini başarıyla yerine getirdiğini kaydetti.
Erinç, mesleğe muhabir olarak başlayan ve genel yayın yönetmenliğine kadar yükselen Güldemir'in medya sahipliği gibi önemli bir görevi de üstlendiğini söyledi.
Genç meslektaşların, Güldemir'in gazeteciliğe katkılarını ve bir gazetecinin yaşama biçiminin mesleğiyle nasıl bağdaştırabileceğini somut olarak görebileceğini anlatan Erinç, Güldemir'in her zaman anılacak biri olduğunu ve onu çok özlediklerini belirtti.
Ufuk Güldemir'in eşi Gaya Güldemir de eşini çok özlediğini anlatarak ''Hiçbir şekilde boşluğu doldurulamıyor. 2 yılın nasıl geçtiğine inanamıyorum. Kelimeler kifayetsiz kalıyor'' diye konuştu.
UFUK GÜLDEMİR'İN CEM UZAN HAKKINDA SÖYLEDİKLERİ :
Melih Meriç: Cem Uzan?
Ufuk Güldemir: Şimdi Cem Uzan"la ilgili herkes her şeyi söyleyebilir ama ben Cem Uzan"la en uzun süre çalışmış yöneticilerden birisiyim. Ben Cem Uzan"ı gazetelerden tanımıyorum. Ben Cem Uzan"ı şahsen tanıyorum. Yani benim tanıdığım Cem Uzan halkın tanıdığı Cem Uzan değil. Ben başka bir Cem Uzan tanıyorum. Benim tanıdığım Cem Uzan"la halkın tanıdığı Cem Uzan arasında büyük çelişki var, büyük bir uçurum var. Benim tanıdığım bir kişiyi ben anlatmakta zorlanıyorum. Çünkü bunu anlattığımda zor durumda kalıyorum. Bana sitem ediliyor, ama ne yapayım ki ben böyle birisini tanıyorum. Yani benim tanıdığım Cem Uzan bana şefkatle yaklaşmış birisi. 28 Şubatta arkamda durmuş birisi.
Melih Meriç: Nasıl?
Ufuk Güldemir: Yani şöyle durdu, 28 Şubat"ta Özkasnak Paşa, Genel Sekreter Özkasnak, o andıçları bize de yolladı. Yani direk değil de Özkasnak Paşa kaynaklı andıçlar Genel Yayın Müdürü olarak benim de evime geldi. Ve bizden de bunu yayınlama beklentisi vardı, yayınlamadım. Tabii bunun bedelini ödetmeye kalktı Özkasnak. Ve bunun için Cem Uzan nezdinde girişimlerde bulundu. Cem Uzan bu dönemde güçlü bir karakter olarak arkamda durdu. Özkasnak"ın kastını aşan laflarının doğru olmadığını biliyordu. Dolayısıyla ben bunları hatırlıyorum mesela.
Melih Meriç: 28 Şubat"taki medya management"ine karşı durdunuz. Cem Uzan"da bu konuda sizi yalnız bırakmadı. Bunun için değerli buluyorsunuz.
Ufuk Güldemir: Benim tanıdığım Cem Uzan"la başkalarının tanıdığı Cem Uzan arasında büyük farklar var. Ben bu çelişkiyi de anlayışla karşılıyorum. Büyük olaylar yaşandı, benim tanıdığım Cem Uzan"la başkalarının tanıdığı Cem Uzan arasında büyük farklar var.
BU HABERİ ARKADAŞLARINLA PAYLAŞABİLİRSİN | | | |
|
GENÇ PARTİ’DEN TERMİK SANTRALİ İSTEMİYORUZ AÇIKLAMASI
Fahri Kuş tarih 03.06.2009, 00:17 (UTC) | | | Genç Parti Kaynarca İlçe Başkanı Fahri Kuş yaptığı açıklamada parti olarak bölgemize termik santral kurulmaması için üzerlerine düşen görevi yerine getireceklerini söyledi. Kurulacak termik santralin bir çok soruna yol açacağını savunan Kuş’un açıklaması şöyle: “Bu kirliliği bilinçlenmemiş bölgemiz insanlarımız ekmek aş edinme kaygısı ile bilmedikleri bu termik santrali kabul etmek durumunda kalacaklardır. Ancak yapılaması planlanan Termik santral kirliliğin; astım ve kanser vakalarının kat ve kat artmasına neden olacaktır.
Kaynarca Sivil İnisiyatifi tarafından düzenlenen toplantıda ilçe yöneticileri ve halk (kömürlü) termik santralin insan sağlığı ve çevreye etkileri konusunda bilgilendirilmiştir.ve İnanıyoruzki bu panel çok etkili olmuş herkez kendine düşen görevi üzerine almıştır genç parti yönetimi olarak tüm katılımcılara duyarlı halkımıza ve manevi destekleriyle bizleri onurlandıran yol katledip panelimize kadar katılan KARASU Sivil İnisiyatif üyelerine canı gönülden şükranlarımızı sunarız bizlerde üzerimize düşen görevi almış yapılcak her çalışmada görev alcagımızı buradan kamuoyuna duyurma gereksenimini duymuştunuz.
Termik santral bitki örtüsünün yok olması demektir. Termik santral, doğayı yok etmektedir. Yok olan doğal hayat, koruyan ağaçlar, su kirliliği, yaşamayan balık cinsleri, kül dağları, termik santralin vereceği zararların belirgin sonucudur. (Kestane, akağaç ve bazı yüzey bitkileri yok olmaktadır) Kurulacak olan termik santral bölgemizde var canım güzelliği yok edecektir. Termik Santral Kuğulu gibi yeşil alanlarımıza çok büyük zararlar verecek var olan bitki örtüsünü yok edecektir. Santralın kurulması doğal su havzası olan bu bölgenin suyunu kirletecektir.
Küresel ısınmanın sonuçlarını hepimizin kuraklık, susuzluk ve daha az oksijen olarak hissettiğimiz bu günlerde, hemen burnumuzun dibine soluduğumuz havayı kirleten, üzerinde yaşadığımız toprağı kirletecek olan, içtiğimiz suyu ve doğal kaynağımızı, yeraltı su kaynaklarını kirleten insan ve doğa düşmanı bir santral yapılmak isteniyor…
Termik Santralden çıkan zehirli gazlar ve küller anında insanların soluduğu havaya karışıp astım ve akciğer kanserine yol açacaktır. Var olan kirliliğe termik santralin ürettiği çok daha fazla olan kanserojen etkisi eklenince, astım ve kanser riski katlanarak artacaktır.
Bu kirliliği bilinçlenmemiş bölgemiz insanlarımız ekmek aş edinme kaygısı ile bilmedikleri bu termik santrali kabul etmek durumunda kalacaklardır. Ancak yapılaması planlanan Termik santral kirliliğin; astım ve kanser vakalarının kat ve kat artmasına neden olacaktır…
İnsanların gerek çevre kentlerden yaz tatillerini geçirmek ve gerekse emeklilik dönemlerinde kafa dinlemek üzere tercih ettikleri bu güzelim kenti maalesef şimdilerde bazı çıkar odakları tarafından geçmişini arar duruma getirmeye çalışmaktadır…
Termik Santral Küresel Isınma Demektir.
Termik santralleri, Kaynarca’mızda bölgemizde, ülkemiz de, dünyamızda istemiyoruz! Biliyoruz ki termik santral ve fosil yakıt türleri kar için kullanılmakta çevreye ve dünyamıza verdiği zararlar sonucu dünyamızda, oksijen azalmakta karbon monoksit çoğalmaktadır. Bu da dünyamızda iklim değişikliliğine sebep olarak dünyamızı ısıtmaktadır. Bu ısınma sonucu dünyamızın sigortası olan buzullar erimektedir. Bu erimenin sonucu dünyamız iklim değişikliklerine uğramaktadır. Bu yüzden dünyadaki bütün canlı türleri ve insanlık tehlikededir. Bu tehlikenin temel sebebi de kar hırsı yüzünden dünyaya ve insanlığa en büyük zararı veren vahşi kapitalizmdir. Dünyamızın oksijenini tüketen küresel ısınmaya sebep olan kar için insanların ölümüne sebep olan teknoloji kullanan vahşi kapitalizmin insanı öldüren ve insana zarar veren hiçbir kutsallığı kabul etmiyoruz. İnsan doğaya sahip çıkmak kapitalizme ve emperyalizme karşı mücadeleden geçtiği çağımızın gerçeğidir.
Kaynarca’da veya Karasu’da Ülke’mizin ve Dünya’mızın hiçbir yerinde termik Santral İstemiyoruz.
FAHRİ KUŞ
GENÇ PARTİ SAKARYA / KAYNARCA İLÇE BAŞKANI
BU HABERİ ARKADAŞLARINLA PAYLAŞABİLİRSİN | | | |
|
21.5 MİLYAR DOLAR KESİNLEŞİYOR
Admin tarih 25.05.2009, 12:56 (UTC) | | | Çukurova ile Kepez Elektrik'te hak iddia ederek Enerji Bakanlığı'na dava açan adı duyulmamış Libananco adlı enerji şirketinin davayı kazanarak 21.5 milyar dolar tazminatı almasına kesin gözüyle bakılıyor.
Çukurova ile Kepez Elektrik'te hak iddia eden ve 21.5 milyar dolar tazminat isteyen Güney Kıbrıs merkezli Libananco adlı şirketin açtığı davaya Uluslararası Tahkim'de devam edilirken, Türkiye adına davayı takip eden Coşar Avukatlık Bürosu savunmasını son gün olan 3 Haziran'a yetiştiremeyeceğini belirtti. Ek süre isteyen Enerji Bakanlığı'nın avukatı Aydın Coşar, mazeret olarak da ilgili kurum ve bakanlıklarda İngilizce bilen olmadığı için tercümelerin zaman almasını gösterdi.
Türkiye'nin başındaki en büyük belalardan biri gibi görünen Libananco davasında işler Türkiye'nin istediği şekilde gitmiyor. Önce olayı hatırlayalım. Enerji Bakanlığı 2003 yılında Çukurova ve Kepez Elektrik'in imtiyaz sözleşmesini iptal etmiş ve tüm malvarlığına el koymuştu. Ancak şirketin yönetim ve hisselerini Uzan Ailesi'nde bırakarak bugünkü dev tazminat davasına da bir anlamda açık kapı bırakmıştı. Kurt avukatlar ordusuna sahip Uzanlar, bakanlığın zaafiyetini ve yumuşak karnını bulmakta zorluk çekmedi. Uzanlar'ın kurdurduğu apaçık belli olan Kıbrıs Rum Kesimi'ndeki Libananco adlı şirket “ÇEAŞ ve Kepez'de yüzde 65 hissem var. Enerji Bakanlığı haksız yere şirketlere el koyarak ciddi anlamda zarar görmeme neden oldu. 10 milyar dolar tazminat istiyorum” diyerek ortaya çıktı.
1 ay ek süre istedi
Türkiye bu şirketin Uzanlar'a ait olduğunu iddia etti ancak sonuç alamadı. Uluslararası Yatırım Anlaşmazlıkları Çözüm Merkezi olan ICSID'da, Libananco bir Rum şirketi olarak kabul edildi ve itirazı da işleme kondu. İşte o meşhur davada karar aşamasına çok yaklaşıldı. 10 milyar dolar tazminat talebiyle yola çıkan Libananco, bugünlerde ek faizlerle Türkiye'nin önüne 21.5 milyar dolarlık bir fatura koymuş durumda. ICSID'da 3 tane hakim karar verecek. Türkiye ya da Libananco haklıdır diyecek.
Dava sürerken taraflardan savunmalar istenmişti. Edinilen bilgilere göre Türkiye tarafının avukatlık bürosu Aydın Coşar Hukuk Bürosu yeni bir skandala imza attı. Türkiye tarafından 3 Haziran'a kadar bir savunma istenmişken, Coşar Hukuk Bürosu savunmanın bu tarihe yetişmeyeceğini Tahkim Heyeti'ne iletti. Daha önce de savunmasını geciktiren Coşar Hukuk Bürosu'nun mazereti de ilginç oldu. Enerji Bakanlığı ve diğer ilgili kurumlarda İngilizce bilen olmadığını ve tercümelerin çok uzun zaman aldığını belirten Coşar Hukuk Bürosu 1 aylık ek süre istedi.
Hiç ümit vermiyor
Doğrusu 21.5 milyar dolar gibi bir fatura çıkarması muhtemel bu önemli davada Türkiye tarafının tutumu, tavrı ve duruşmaya hazırlanma biçimi hiç ümit vermiyor. Sonuçta bu çok önemli davaya 3 hakim karar verecek. Bunlar Michael Hwang, Henri Alvarez ve Franklin Berman. 3 kişi oy çokluğu ile ne derse, olmadığı takdirde 2'ye 1'in oyu ile karar verilecek. Türkiye şayet bu davada haksız bulunursa, Uzanlar'ın uzantısı olan Libananco'ya milyarlarca dolarlık tazminat ödemeye mahkum olacak. Türkiye'nin savunmasını zamanında verememesi, mahkemenin 12 Mayıs'ta verdiği kararların önemini daha da arttırdı. ICSID'ın internet sitesinde de yayınlanan Hakem Heyeti'nin 12 Mayıs tarihli son kararı ile yüzbinlerce sayfa ÇEAŞ ve Kepez hisse senedi ile evraklar Libananco'nun incelemesine açılmak zorunda.
Belgeleri inceleyecek
Karara göre, Libananco bu belgeler üzerinde her türlü incelemeyi yapma ve sorgulama hakkına sahip bulunacak. Çok kapsamlı bu incelemeler bir ay içinde yapılacak. Türkiye ve özellikle TMSF; ÇEAŞ ve Kepez hisseleri, tutanakları, çeşitli bakanlık ve kurumlar arasındaki iç yazışmaları, belgeleri, kararları Libananco'ya ibraz etmek zorunda bırakıldı. El konulan ve ibraz etmekten kaçınılan bu hisse ve belgelerin incelemeye açılması ise tazminat miktarının hesaplanmasına yönelik olacak.
Kıdemli FBI ve CIA ajanları gelecek
2-9 Kasım tarihleri arasında Washington'da Libananco davasının duruşması yapılacak. Bu davada Türkiye'nin mahkum olacağı tazminatın 6 yıllık faiz ve diğer faktörleriyle birlikte 21.5 milyar doları aşacağı uzmanlar tarafından belirtiliyor.
Konunun ciddiyetinin farkında olan hükümetin Coşar Hukuk Bürosu'nu by pass ederek Fresfields Bruckhaus Hukuk Bürosu ile bir durum değerlendirmesi yapacağı konuşuluyor. Bunun için söz konusu hukuk bürosundan Lucy Reed'in Ankara'ya davet edildiği öğrenildi. Fresfields, söz konusu davada Türkiye'yi savunan Coşar Coşar Avukatlık Bürosu'na destek veriyordu.
Libananco tarafının ise 12 Mayıs'taki önemli karardan sonra Türkiye'ye çıkarma yapmaya hazırlandığı belirtiliyor. Bu iş için Libananco'nun deneyimli eski CIA ve FBI ajanlarından bir ekip oluşturduğu konuşuluyor. Tahkim Heyeti söz konusu ekibin Türkiye çalışmalarında kesinlikle engellenmemesi, takip edilmemesi ve dinlenmemesi konusunda Türkiye tarafını uyardı. Daha önce Türk tarafı Libananco'nun avukatlarını dinlemiş ancak Tahkim Heyeti tüm dinleme kayıtlarının ve mail yazışmalarının imha edilmesini Türkiye'den istemişti.
Haber : http://www.patronlardunyasi.com/news_detail.php?id=63948
BU HABERİ ARKADAŞLARINLA PAYLAŞABİLİRSİN | | | |
|
|
|
 |
|
|
|
Mobil Sürüme Geç
CENKUZAN.TR.GG
|
|
|
istatistikler
Genç Parti ve Cem Uzan
|
|
|
 |
|
| |
|
|
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?